TÜBİTAK MAM Kutup Araştırmaları Enstitüsü koordinasyonunda yürütülen 9. Ulusal Antarktika Bilim Seferi'nde, insan faaliyetlerinin Antarktika'daki sucul ekosistemlere olan etkileri araştırılıyor. Sefer, "Ulusal Kutup Bilim Stratejisi" kapsamında, kutuplardaki antropojenik etkileri anlamaya odaklanıyor. Bilim insanları, Antarktika'da insan varlığının mevcut durumunu ve gelecekteki çevresel sonuçlarını inceleyerek, koruma ve önleme stratejileri geliştirmeyi hedefliyor. Bu kapsamda, TÜBİTAK tarafından desteklenen 5 proje yürütülüyor. Çalışmalar, Horseshoe Adası'nda yoğunlaşıyor ve su, buzul, toprak, sediment ve dışkı örnekleri toplanıp inceleniyor. Ekip ayrıca, balina, fok ve penguen gözlemleri de gerçekleştiriyor.
Antarktika'da Antibiyotik Direnci Araştırması
Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi'nden Prof. Dr. Selma Sezen, Antarktika'nın farklı çevresel koşullarında yeni antimikrobiyel peptit üreten bakteriler arayışında olduklarını belirtiyor. Dünya Sağlık Örgütü'nün de vurguladığı gibi, mevcut antibiyotiklerin etkinliğinin azalması büyük bir sağlık sorunu. Sezen, deniz suyu, buzul ve toprak örneklerindeki mikroorganizmaları inceleyerek antibiyotik direncine karşı yeni çözümler bulmayı umuyor. Bu araştırmanın, yeni nesil antibiyotiklerin geliştirilmesine katkıda bulunması bekleniyor. Araştırma ekibi, Antarktika'nın eşsiz mikroorganizma çeşitliliğini kullanarak geleceğin antibiyotiklerine ışık tutmayı hedefliyor. Bu çalışmalar, insan sağlığı için kritik önem taşıyor.Sucul Ekosistemlerin Mikrobiyomu İnceleniyor
İstanbul Üniversitesi'nden Doç. Dr. Aydın Kaleli ve ekibi, Horseshoe Adası kıyı bölgesinin mikrobiyomunu belirlemeyi amaçlıyor. Gelişmiş dizileme yöntemleriyle, bölgedeki mikroorganizmaları listeleyip çevresel koşularla ilişkilendirmeyi hedefliyorlar. Bu çalışma, gelecekteki araştırmalar için bir temel oluşturacak ve moleküler ekoloji alanına önemli bir katkı sağlayacak. Antarktika'nın benzersiz ekosistemini anlamak için detaylı bir mikrobiyal envanter oluşturmak, bilim insanlarının bölgeyi koruma çabalarına destek verecek. Bu proje, Antarktika'nın hassas dengesini anlama yolunda bir adım niteliğinde.Kirlilik ve Canlı Sağlığı
Yıldız Teknik Üniversitesi'nden Buse Tuğba Zaman ise, Horseshoe Adası'ndaki organik ve inorganik kirleticilerin etkilerini araştırıyor. Canlıların dışkılarından ve yüzey sularından örnekler alarak analizler gerçekleştiriliyor. Amaç, bölgedeki kirliliği tespit etmek ve canlıların sağlığını korumak için önleyici tedbirler alınabilmesini sağlamak. Bu çalışma, Antarktika'nın korunması için gerekli verileri sağlayacak ve çevresel politikalara yön verecektir. Çalışmanın sonuçları, Antarktika'daki çevresel sürdürülebilirliğin sağlanması için hayati önem taşıyor.TÜBİTAK MAM'dan Neslihan Taşkale Karatuğ da sucul ekosistemlerdeki mikroorganizmalardan elde edilecek biyoaktif metabolitlerin önemini vurguluyor. Antarktika'nın benzersiz fizikokimyasal özelliklerinin, farklı mikroorganizmaların gelişmesine olanak sağladığını belirtiyor. Karatuğ, topladığı örneklerden mikroorganizmaları izole edip, sekonder metabolitlerini çeşitli amaçlar için test edecek. Bu çalışma, Antarktika'nın biyolojik çeşitliliğinin değerlendirilmesi ve yeni biyoteknolojik uygulamaların geliştirilmesi için büyük önem taşıyor. Sonuçların, ilaç, gıda ve diğer sektörlere katkı sağlaması bekleniyor.