Sağlık Bakanı Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, önemli sağlık yatırımları ve gelişmeleri hakkında açıklamalarda bulundu. Bazı kan kanseri türlerinde çığır açan yeni nesil genetik tedavi olan CD19 CAR-T hücre tedavisinin, Türkiye'de ilk kez yerli bir firma tarafından üretileceğini duyurdu. Bu gelişmenin, ülkemizde Sağlık Bakanlığı ve Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı (TÜSEB) desteğiyle gerçekleştiğini vurguladı. Bakan Memişoğlu, yerli üretimle sağlık alanında dışa bağımlılığın azaltılmasının hedeflendiğini, ülkemizin sağlık teknolojilerinde öncü bir konuma yükselmesinin amaçlandığını belirtti. Yerli üretimle maliyetlerin düşürülmesi ve daha erişilebilir sağlık hizmetleri sunulması hedefleniyor. Bu projenin, "fikirden ürüne" modeliyle geliştirildiği ve Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK)'nun da finansal destek sağladığı belirtildi. Ayrıca, Çocukluk çağı Tip 1 diyabet takibi için hayati öneme sahip yerli sensörlerin de Haziran ayında hastaların kullanımına sunulacağı müjdesi verildi.

Yerli Kanser Tedavisi: CD19 CAR-T Hücre Tedavisi

Türkiye'de ilk kez uygulanacak olan CD19 CAR-T hücre tedavisi, klinik araştırmaları ve üretim aşamalarıyla ilgili protokolün imzalandığını duyuran Bakan Memişoğlu, bu teknolojinin kanserin tedavisinde umut vadeden bir gelişme olduğunu vurguladı. TÜSEB'in bu süreçte önemli bir rol oynadığını belirten Bakan, yerli üretimle Türkiye'nin sağlık teknolojileri alanında dünya lideri ülkeler arasına girme hedefini iletiştirdi. Bu gelişmenin, ülke ekonomisine ve sağlık sistemine önemli katkılar sağlayacağı öngörülüyor. Yerli ilaç ve cihaz üretiminin artırılmasıyla sağlık hizmetlerine erişim kolaylaşacak ve maliyetler düşürülecektir. Ülkemizin, sağlık teknolojileri alanındaki araştırma ve geliştirme çalışmalarına her zamankinden daha fazla önem verdiği vurgulandı. Bu yatırımların, gelecekte daha fazla yerli üretimle sonuçlanması bekleniyor.

Aile Hekimliği ve Sağlıklı Hayat Merkezleri

Kemal Memişoğlu, aile hekimliğinde hekim başına düşen nüfusun azaltıldığını ve yeni bir yönetmelikle aile hekimlerine daha fazla teşvik sağlandığını açıkladı. Aile hekimlerinin koruyucu sağlık hizmetlerindeki rolünün önemine değinen Bakan, hastaneye gitme ihtiyacının azaltılması için yapılan çalışmalardan bahsetti. Aile hekimlerinin kronik hastalık taramalarında büyük başarı sağladığını vurgulayan Bakan, iki ayda 1,5 milyon kronik hastanın erken teşhis edildiğini belirtti. Sağlıklı Hayat Merkezlerinin hizmetlerinin genişletildiğini ve aile hekimleriyle entegre çalıştığını anlatan Bakan, vatandaşları bu merkezlerden faydalanmaya davet etti. Sağlıklı Hayat Merkezlerinde fizik tedavi, diyetisyen, psikolog gibi birçok uzman hizmetinin ücretsiz sunulduğu ifade edildi. Aile hekimlerinin hastanelerle entegrasyonu sayesinde, vatandaşların daha kolay ve hızlı bir şekilde sağlık hizmetlerine erişimi sağlanıyor. Hastanelerden randevu alma süreçlerinin kolaylaştırılması ve yanlış branşa başvuru oranlarının azaltılması da sağlanıyor.

Acil Sağlık Hizmetlerindeki Gelişmeler

Türkiye'nin acil sağlık hizmetlerindeki altyapısının ve insan gücünün güçlü olduğunu belirten Bakan Memişoğlu, ambulans hizmetlerinin kalitesinden ve ulaşım sürelerinin kısalmasından bahsetti. Kara, hava ve deniz ambulanslarının sayısının artırıldığını ve acil hizmetlerde çalışan personelin önemine dikkat çekti. 112 acil çağrı sisteminin daha etkin kullanılması gerektiğini vurgulayan Bakan, gereksiz aramaların diğer kişilerin sağlık hizmetlerinden mahrum kalmasına neden olabileceğini hatırlattı. Ambulansların renk kodlamasının değiştirilmesi ve elektronik sistemlerle donatılmasıyla daha verimli bir acil sağlık hizmeti sunulmasının planlandığı açıklandı. Acil servislerin kış koşullarında bile kesintisiz hizmet vermeye devam ettiği belirtildi. 85 yaş üstü vatandaşların ilaç raporlarını evlerinde alabilecekleri yeni bir uygulamanın da yakında hayata geçirileceği duyuruldu. Bu gelişmelerin, yaşlı vatandaşların sağlık hizmetlerine daha kolay ulaşabilmelerini sağlayacağı ifade edildi. Vatandaşların aile hekimlerine olan güvenlerinin önemine dikkat çeken Bakan, sağlık sorunları için öncelikle aile hekimlerine başvurulmasını tavsiye etti.